Fikret Karavaz
HBDH oluşumu dar anlamda devrimci
güçleri ve Kürt Özgürlük hareketini kapsayan anti faşist, anti emperyalist, anti
şoven bir birleşik cephe protipi (öncülü) dir.
Yazının başındaki alıntıyla İbrahim Kaypakkaya'yı bugünkü Kürt hareketi ile
ittifak sorununa tanık göstermek bir anakronizmdir.( yani, başka tarihsel
süreçlere ait olguları bugüne ikame etmek ya da bunun tersini yapmak) İbrahim
Kaypakkaya'nın mücadele sürdürdüğü sürçte stratejik denge aşamasına getirilmiş
bir ulusal mücadele yoktur.
Kuşkusuz, Kürt hareketi ile
yapılacak ittifak bir güç birliği itifakı değil demokratik devrimin asgari
programı çerçevesinde programatik bir cephe ittifakı olmalıdır. İbrahim
KAYPAKKAYA'nın birleşik cephe konusundaki tesbitleri doğrudur.
Ancak bu tesbitler eski olduğu için bugünkü tarihsel koşulların özgünlüğünü
yansıtmamaktadır.Tarihsel materyalizm bilimi adı üstünde tarihsellik gerektirir
ve her özgün durumu kendi tarihsel koşullarında tahlil edebilmek gerekir.
"Güçlü bir düşman ancak, güçlerin
en yoğun biçimde biraraya toplanmasıyla ve ancak hem düşmanlar arasındaki en
küçük 'çatlak'lar da dahil her çatlaktan, çeşitli ülkelerin burjuvazileri
arasındaki, tek tek ülkelerde burjuvazinin çeşitli grup ve kesimleri arasındaki
her türlü çıkar çatışmasından, hem de geçici, iktikrarsız, emniyetsiz,
güvenilmez ve koşullu da olsa kitlesel bir müttefik kazanmak için en küçük
imkan da dahil her imkandan mutlaka* en ihtimamlı, en itinalı, en dikkatli ve
en usta şekilde yararlanılırsa yenilebilir.
Bunu kavramamış olanlar, Marksizmden,
bilimsel, modern sosyalizmden zerrece bir şey anlamamışlardır.*Epeyce uzun bir
zaman dilimi içerisinde ve epeyce değişik politik durumlarda, bu doğruyu fiilde
uygulamayı becerdiğini pratikte kanıtlamamış olanlar, tüm emekçi insanlığı
sömürücülerden kurtarma mücadelesinde devrimci sınıfa yardımcı olmayı henüz
öğrenememişler demektir. Ve bu söylediklerimiz , politik iktidarın proletarya tarafından ele
geçirilmesinden önceki dönem için de, sonraki dönem için de geçerlidir."
'Sol' komünizm, Vladimir İlyiç Lenin
Maoist birleşik cephe anlayışı KP
önderliğinde devrimci sınıfların ve tutarsız da olsa anti emperyalist unsurların
birleşmesidir. Maoizm halkın birleşik cephesinin gerçekleşebilmesini KP nin bir
ya da bir kaç bölgede Kızıl Siyasi İktidar (KSİ) kurmasına yani halk savaşını
stratejik denge aşamasına getirmiş olma şartına bağlar. Birleşik cephenin bu
şarta bağlanmasının nedeni KP nin Demokratik Devrimin sorunlarını kapsayan
asgari programının geniş kitleler tarafından kabul edilmiş olması gerçeğine
dayanır.
HBDH oluşumu dar anlamda devrimci
güçleri ve Kürt Özgürlük hareketini kapsayan anti faşist, anti emperyalist, anti
şoven bir birleşik cephe protipi (öncülü) dir.
Peki coğrafyamızda birleşik cephenin bir
prototipinin gerçekleşme koşulları var mıdır?
Coğrafyamızda köylülük genel olarak
kendi tarlasını ekip biçen küçük köylü karakterindedir. Topraksız köylülüğün
oranı genel ortalama içinde düşük kalmaktadır. Bu olgu toprak talebinin cılız
olması sebebi ile köylülüğün geniş kitleler halinde hızla demokratik devrime
politize olmasını engellemektedir. Buna karşılık birleşenleri içinde Kürt
köylülüğü, proleteryası ve küçük burjuvazi ile birlikte milli burjuvazi ve bir
kısım büyük toprak mülküyetini de barındıran Kürt Özgürlük hareketinin anti
faşist karakteri ile varlığı ve birleşenleri içinde asıl savaşan güçlerinin
Kürt köylülüğünden oluşması Kürt özgürlük hareketine aynı zamanda köylü
sorununun coğrafyamıza özgü politik biçimi karakterini vermektedir.
Kürt Özgürlük Hareketinin Orta Doğu
coğrafyasının diğer parçaları olan Irak, Suriye ve İran coğrafyasındaki
parçaları genel olarak bir köylü hareketi karakterinde olup proleter bir arka
cepheden yoksundur. Kürt Özgürlük Hareketinin proleter bir arka cepheye sahip
olduğu yegane coğrafya Anadolu coğrafyasıdır. Kürt Köylülüğü Anadolu
coğrafyasında kendi coğrafyası dışında metropol şehirlerde
proleterleşmektedir.Bu olgu Kürdistanın özgürleşmesi sorununu Anadolu
coğrafyasının komprador kapitalizm ve faşizmden özgürleşmesi sorununa doğrudan
bağlamaktadır. Yine Kürdistanın diğer parçalarının özgürleşebilmesi için yegane
proleter arka cepheye sahip olduğu Kuzey Kürdistanın özgürleşmesi soruna
bağlıdır.
Kürt Özgürlük Hareketinin varlığı
koşullarında anti faşist, anti emperyalist gerilla savaşı Kürt Özgürlük
Hareketinin Irak Ve Suriyede askeri üslere sahip olması, kitle desteği ve
gerilla sayısı itibari ile halen stratejik savunma aşamasında olmasına rağmen
stratejik denge aşamasına yakın özellikler göstermektedir. Geniş anti faşist,
anti emperyalist birleşik cephenin kurulması bir takım nesnel şartların
gerçekleşmesine bağlıdır. Bu nesnel şartlar KP nin bir yada bir kaç KSİ ye
sahip olması asgari programının geniş kitleler tarafından benimsenmesi gibi
nesnel şartlardır. Türk köylülüğü halen şovenizmin etkisinde olduğu için geniş
kitleler halinde halk savaşına politize olmamakta politizasyon tedricen
gerçekleşmektedir. Buna karşılık Kürt kölülüğü geniş kitller halinde gerillla
savaşına politize olabilmektedir.Kürt Özgürlük hareketinin bu niteliği ile
köylü sorunun coğrafyaya özgü politik biçimi niteliğinde olması dar anlamda bir
birleşik cephe prototipinin gerçekleşebilmesine de olanak tanımaktadır. Kürt
sorunu mevcut niteliği ile
Demokratik Devrimin dinamosu rolünü
oynamaktadır. Kürt Özgürlük mücadelesindeki her gelişme Demokratik Devrim
sürecinde ileri bir aşamaya karşılık gelmektedir. Mevcut siyasal konjontürde
Demokratik Devrim mücadelesi sürdüren siyasal yapıların Kürt Özgürlük hareketi
ile bir birleşik cephe protipi etrafında birleşmeleri siyasal ve askeri bir
zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.
Fakat, ulusal sorunun politik mücadele
sonucunda öne çıkmış olması baş çelişkinin değiştiği anlamına gelmez. Baş
çelişki sosyoekonomik yapının karakteri tarafından belirlenir ve yine,
köylülükle yarı feodal üretim ilişkileri arasındaki çelişkidir.Sosyoekononik
yapının karakteri değişmeden baş çelişki değişmez.
Geniş anlamda Halkın Birleşik Cephesini
oluşması iser yukarıda değinilen nesnel şartların gerçekleşmesine bağlıdır.
Demokratik devrim mücadelesi sürdüren siyasal yapılar KSİ lerin gerçekleşmesi
ve geniş kitlelerin demokratik devrime politize olmasını beklemeden dar anlamda
bir birleşik cephe protitipi etrafında Kürt hareketi ile HBDH oluşumu etrafında
doğru bir siyasal hamle ile ortaklaşmışlardır.
Halkların Birleşik Cephesinin
gerçekleşme koşullarından en önemlisi demokratik devrimin asgari programının
geniş kitllerce benimsenmesidir. Bu anlamda demokratik devrimin asgari programı
Kürt Özgürlük Hareketinin kitlesi tarafından kabul görmektedir. Toprak devrimi
programı ise zaten köylülüğün büyük oranda kendi toprağına sahip küçük köylü
karakterinde olması sebebi ile azami prorama devredecek bir sorun
niteliğindedir.
Kürt Özgürlük Hareketinin sınır dışında
da olsa askeri üs bölgelewrine sahip olması ve bu bölgelerin komünist faaliyete
uygun olması Birleşik Cephe için KSİ şartına özgün bir nitelik vermektedir.
Demokratik Devrim mücadelesi veren siyasi yapılar kendi siyasal ve ideolojik
bağımsızlıklarını koruyarak Kürt Özgürlük Hareketi ile HBDH oluşumu içinde bir
birleşik cephe prototipi gerçekleştirerek mücadelelerinde nitel bir gelişme
gerçekleştirmişlerdir.
Ulusal sorunun var olduğu ve geniş kitlesel
örgütlülüğe dönüştüğü bir ülkede milli burjuvazi ve köylülük siyaseten
bölünmüştür. Hem ezen ulus milli burjuvazisi hem de ezilen ulus milli
burjuvazisi ile anti emperyalist, anti faşist, anti şoven temelde ittifak
yapmanın nesnel koşulları yoktur.Ezen ulus milli burjuvazisi şovendir.Ezen ulus
köylülüğü de bu şovenizmin etkisindedir.Ezen ulus halk sınıflarının şovenizmin
etkisinden kurtulabilmesi demokratik devrim mücadelesinin gelişme koşullarına
bağlıdır.Demokratik devrim mücadelesi sürdüren siyasal yapıların ittifak
siyasetinde ezilen ulus milli burjuvazisi ve halk sınıfları ile ittifak nesnel
bir zorunluluk olarak oryaya çıkmaktadır. Her coğrafyanın demokratik devrim
sürecinde izleyeceği yol ve ittifaklar siyaseti coğrafyanın özgünlükleri
tatafından belirlenir. Kürt Özgürlük hateketinin siyaseten reformist niteliği
geçici ve konjoktürel bir durumdur.
Demokratik devrim mücadelesinin
ilerleyen aşamalarında Kürt özgürlük hateketi Özgür Kürdistan paradikmasının
komrador kapitalizm ve onun üst yapısı olan faşizmin tam tasfiyesine bağlı
olduğunu,. Kürdistanın Orta Doğu coğrafyasındaki diğer parçalarının
özgürleşmesinin ve emperyalist siyasetten bağımsızlaşabilmesinin de yegane
proleter arka cepheye sahip olduğu Anadolu coğrafyasının demokratik devriminin başarısından
geçtiğini kendi deneyimleri ile öğreneceklerdir.HKP (Maoist) de 2016 da
Hindistanda tüm seküler güçlere hindu dinciğine karşı geniş cephe ittifakı
önermiştir. Kürt Özgürlük hareketinin kitlesine güven vermek ve onların
ideolojik dönüşüm sürecini ilerletmek için Kürt hareketi ile sıkı.siyasal
ilşkiler geliştirmek Demokratik Devrim mücadelesinin geleceği için elzemdir.
Ülkede demokratlığın kriterini
sekülerizme indirgeyen anlayışların büyük çoğunluğu ulusal sorun gibi
demokratik devrim aşamasının başat sorunun da şoven, sosyal şoven, hatta CHP
gibi faşizmin kurcu unsuru ve saflarındadır. Anadolu ve Orta Doğu coğrafyasının
demokratik devrim sürecinde demokrat olmanın asgari kriteri ulusal sorun gibi
bir yönüyle köylü sorununun doğrudan bir bileşeni olan sorunda Kürt ulusunun
kendi kaderini tayin hakkının kayıtsız şartsız kabülüdür; dolayısıla
coğrafyamızda bir birleşik cephe prototipi (öncülü) ancak ulusal sorunda Kürt
ulusunun kendi kaderini tayin hakının kayıtsız şartsız kabülü ilkesi üstünden
inşa edilebilir.
Kaypakkaya Manifestosu adlı sitede şöyle bir
tesbit yapılmaktadır:
''Faşizme karşı mücadelenin aracı”,
revizyonistlerin göstermek istediği gibi, “devrimci güçbirliği” safsatası
değil, “halkın birleşik cephesidir.” Yani, proletarya önderliğinde ve
işçi-köylü temel ittifakı üzerinde kurulan, bütün devrimci sınıf ve tabakaların
ittifakıdır. Dimitrov yoldaşta, anti-faşist mücadelenin, “devrimci güçbirliği”
denilen, kuyrukçuluk ve teslimiyet aracıyla yürütüleceğine dair tek kelime
yoktur. Dimitrov yoldaş, daima, anti-faşist halk cephesinden bahseder ve bu,
proletarya önderliğindeki halk cephesinin ta kendisidir. Ve anti-faşist
mücadelenin amacı, halk cephesi iktidarını gerçekleştirmektir.
İkinci yanlış şudur:
Proleter devrimcilerin bir tek cephe
politikası vardır; o da, proletarya önderliğinde halkın birleşik cephesidir.
Ayrıca, bunun dışında demokratik güçbirliği veya devrimci güçbirliği gibi
safsatalarla proletaryanın ve komünistlerin işi yoktur. Halkın birleşik
cephesinden ayrı olarak bir de “devrimci güçbirliği” sloganının icat edilmesi,
biraz önce de işaret ettiğimiz gibi, “Dev-Güç” girişimini haklı çıkarmak
içindir.
Temel kitleleri hesaba katmadan,
partiyi, halk ordusunu ve halkın birleşik cephesini hesaba katmadan
“ittifak”(!) adına, burjuva demokratlarının kıçından yürümeyi haklı çıkarmak
içindir. Kuyrukçuluk ve teslimiyet politikasını, “bu, halkın birleşik cephesi
değil, devrimci güçbirliğidir” diye, böyle bir safsatayla ve demagojiyle haklı
çıkarmak içindir. İşçi sınıfı önderliğini ve işçi-köylü temel ittifakını bir
kenara iterek, reformist burjuvaziye tabi olmayı, bir gerekçeye bağlamak
içindir. “Demokratik güçbirliği” diye, “halkın birleşik cephesinden” ayrı ve
ona aykırı bir sloganın icat edilmesi, işte bu sebeplerdendir.''
İbrahim Kaypakkaya Seçme Yazılar
Bu alıntıda ifade edilen düşüncelerden
hareketle açıkça ifade edilmese de Kürt Ulusal Hareketi ile devrimci güçlerin
yaptığı ittifak eleştirilmektedir.Bu gerekçelerle söz konusu ittifaka ilişkin
eleştiriler Partizanın savunduğu görüşlerdir.
Peki, proleterya önderliğinde halkın
birleşik cephesi oluşturulana kadar, bunun koşulları oluşuncaya kadar ne
yapılacak? Bu alıntı eksik, birleşik cephenin ne olup ne olmadığını ifade
etmekte yetersiz bir alıntıdır.
Mao , uzun süreli halk savaşı
stratejisinin bir parçası olarak proleterya önderliğinde halkın birleşik
cephesinin kurulma koşulunu halk ordusunun bir ya da bir kaç bölgede kızıl
siyasi iktidar kurmuş olması şartına bağlar ki bu da halk savaşının stratejik
denge aşamasına karşılık gelir.
Yani, Maoizm halk savaşı sürdürülen
coğrafyalarda proleterya öncülüğünde halkın birleşik cephesinin nesnel
koşullarının ancak halk savaşının stratejik denge aşamasına karşılık geldiğini
söyler. Bu ne demektir? Bu demektir ki proleterya partisinin iradesi geniş
kitleler tarafından kabullenilmeden ve proleter öncü bir ya da bir kaç bölgede
Kızıl Siyasi İktidar kurmadan proleteryanın asgari programı etrafında geniş
kapsamlı yani millli bujuvazinin de dahil olduğu bir birleşik cephenin nesnel
koşulları yoktur.
Neden koşulları yoktur,
çünkü, proleterya partisinin asgari
programını uygulayabileceği nesnel şartlar henüz oluşmamıştır. Çin Devriminin
kendine özgü koşulları birleşik cephe siyasetine ilşkin olarak genelleştirmenin
bir anlamı yoktur. Maoizmin halk savaşı südürülen coğrafyalarda proleterya
öncülüğünde halkın birleşik cephesi için öngördüğü şartlar proleterya
partisinin asgari programını uygulama şartları olarak evrensel olarak da
geçerli şartlar olmasına rağmen farklı zamanlarda farklı coğrafyalarda özgün
koşullar gelişebilir.
Diyalektikte çelişkinin özgünlüğü ilkesi
vardır. Bu özgün koşullar ne olabilir? Bu özgün koşullar örneğin, bugün
Kürdistan coğrafyasında olduğu gibi Kürt ulusal hareketinin geriila savaşını
stratejik denge aşamasına yakın bir aşamaya taşıdığı nesnel koşullarda
mevcuttur. Diyalektiğin çelişkinin özgünlüğü ilkesi bizi farklı coğrafyalarda
farklı zamanlarda gerçekleşen süreçlerin özgün şartlarını değerlendirmeye
zorlar. Bir coğrafyada tarihsel kökleri olan bir ya da birden fazla ulusal
sorun varsa proleterya öncülüğünde halkın birleşik cephesi ezen ulus milli
burjuvazisi ile değil ezilen ulus ya da uluslar milli burjuvazisi ile
kurulabilir.
Çünkü ulusal sorunun varlığında birleşik
cephenin asgari programının anti emperyalizm, anti faşizm ilkeleri ile birlikte
anti şovenizm ilkesini de içermesi gerekir. Ezen ulus milli burjuvazisi
şovendir ve ulusal sorun bağlamında ezen ulus komprador bujuvazinin yedeğidir.
Dolayısıyla, istense de ezen ulus milli burjuvazisin ulusal sorunun varlığı
koşullarında proletarya öncülüğünde halkın birleşik cephesine dahil olma
koşulları yoktur. Bu durum, Çin devriminde gerçekleşen birleşik cepheden
birinci farlılık ve özgünlktür.
Bundan daha önemli olarak ikinci
özgünlük ise Kürt ulusal hareketinin gerilla savaşını stratejik denge aşamasına
yakın bir aşamaya taşımış olmasıdır. Kürt ulusal savaşı stratjik denge
aşamasına yakındır. Kürt gerilla güçleri Kandil ve Rojava gibi bölgelede
bağımsız askeri üslere sahiptir. Dolayısıyla mevcut özgün koşullarda proleter
öncü Kürt ulusal hareketi ve Kürt milli burjuvazisi ile ittifak halinde kendi
sürdürdüğü halk savaşının Strtejik Denge aşamasına gelmesini beklemeden
birleşik cephenin programatik olarak kendisini değilse de bir prototipini
hayata geçirebilir. Bunun nesnel koşulları mevcuttur.
KSİ ler yerine Kürt gerilla üsleri
kullanılabilir. Bunun bir engeli yoktur.Kürt ulusal hareketi komünist
propagandaya açık olduğu ve kendi askeri üstlerini proleterya partisine açtığı
koşullarda bu askeri üsler KSİ ler gibi kullanılabilir. Burada proleterya
öncülüğünde halkın birleşik cephesinin gerçekleşmesi için geriye yegane şart
olarak proleterya partisinin bağımsız iradesinin korunması şartı kalır.
Proleterya partisi Uzun Süreli Halk
Savaşı sürdürdüğü coğrafyanın özgünlüklerini değerlendirmek ve savaşın dengesiz
gelişmesi koşullarını hesaba katmakla yükümlüdür. Evrensellikle özgünlük
arasında ilişki ancak böyle kurulabilir.
Yoksa, Dimitrov'dan Mao'dan rast gele alıntılarla
coğrafyanın özgün koşullarını ve halk savaşının dengesiz gelişimini hesaba
katmadan birleşik cepheye ilişkin olarak tesbitler yapılamaz.Doğmatizmin bir
biçimi olan bu hastalıklardan kurtulmadan coğrafyanın özgünlüklerine karşılık
gelen bir Halk Savaşı Stratejisi hayata geçirilemez.
Çin devriminden üçüncü önemli farklılık
köylüllüğün yapısına ilişkindir. Çin devriminden önce Çin köylüllüğü topraksız
serf niteliğinde köylülükten oluşmaktaydı. Topraksız köylülük için toprak her
şeydir. Çin halk devriminin en acil sorunu toprak talebidir. Bizim köylülük ise
Çin köylülüğünden farklı olarak çoğunlukla kendi toprağını ekip biçen küçük ve
orta köylülüktür. Dolayısıyla toprak talebi cılızdır. Bu durum köylüllüğün
geniş kitleler halinde halk savaşına politize olmasını engellemekte, köylülük
tedricen ve yavaş politize olmaktadır.
Ancak, Kürt köylülüğü kendi kaderini tayin
hakkı kapsamında ulusal mücadeleye ve gerilla savaşına büyük kitleler halinde
politize olmaktadır. Bu özgün durum demokratik devrimin asgari programında Kürt
ulusunun kendi kaderini tayin hakkını toprak devriminden daha güncel bir sorun
haline getirmektedir. Kürt köylülüğü doğrudan toprak talebi üstünden değil ama
kendi kaderini tayin hakkı talebi üstünden politize olmaktadır. Dolayısıyla
halk savaşına köylülüğün yedeklenmesi süreci Çin devriminden farklı bir
güzergahta gelişmektedir. Diğer taraftan Kürt köylülüğü kendi coğrafyası
dışında metropol şehirlerde proleterleşmekte böylelikle Türk milliyetinden
proleterlerle kaynaşmaktadır.
Kürt ulusal hareketinin Irak, Suriye ve
İran gibi diğer parçalarında Anadolu coğrafyasında olduğu gibi proleter bir
arka cephesi yoktur. Bu coğrafyalarda Kürt ulusal hareketi esasta milli
burjuvazi önderliğinde köylü hareketi olarak gelişmektedir. Kürt ulusal
hareketinin proleter bir arka cepheye sahip olduğu yegane coğrafya Anadolu
coğrafyasıdır. Bu olgu kendi kaderini tayin hakkının gerçekleşme koşullarını
Anadolu coğrafyasının demokratik devriminin gerçekleşme koşullarına olmazsa
olmaz bir biçimde bağlamaktadır.
Özgür Kürdistan paradigmasının gerçekleşme koşulu
Anadolu coğrafyasında komprador kapitalizmin ve onun devlet biçimi olarak
faşizmin tasfiyesine bağlıdır. Bunun dışında kendi kaderini tayin hakkının
gerçekleşmesi olanaksızdır. Bu durum Kürdistan devrimi ile Anadolu coğrafyasının
devrim süreçlerini ayrılmaz bir biçimde içiçe geçirmektedir.
Dolayısıyla proleteryanın öncüsünün halk savaşını inşa
sürecinde asgari programındaki en acil sorun Çin devriminden farklı olarak
toprak sorunu değil kendi kaderini tayin hakkıdır.
Proleter öncü
halk savaşını toprak talebinden öncelikli olarak kendi kaderini tayin hakkı
talebi üstünden inşa etmek durumundadır. Bu durumda Kürt ulusal hareketi ile
ittifak sorunu ve bu ittifakın alacağı biçimler proleter öncünün halk savaşını
inşa sürecinde en acil sorun durumuna gelmekte ve halkın birleşik cephesi
projesi kendi kaderini tayin hakkı talebi üstünden gelişmektedir.
Yazının başındaki alıntıyla İbrahim Kaypakkaya'yı
bugünkü Kürt hareketi ile ittifak sorununa tanık göstermek bir anakronizmdir.(
yani, başka tarihsel süreçlere ait olguları bugüne ikame etmek ya da bunun
tersini yapmak) İbrahim Kaypakkaya'nın mücadele sürdürdüğü sürçte stratejik
denge aşamasına getirilmiş bir ulusal mücadele yoktur.
Kuşkusuz, Kürt
hareketi ile yapılacak ittifak bir güç birliği itifakı değil demokratik
devrimin asgari programı çerçevesinde programatik bir cephe ittifakı olmalıdır.
İbrahim KAYPAKKAYA'nın birleşik cephe konusundaki tesbitleri doğrudur.
Ancak bu tesbitler eski olduğu için bugünkü tarihsel
koşulların özgünlüğünü yansıtmamaktadır.Tarihsel materyalizm bilimi adı üstünde
tarihsellik gerektirir ve her özgün durumu kendi tarihsel koşullarında tahlil
edebilmek gerekir.
Proleteryanın öncüsü ittifaklar ve birleşik cephe
siyasetini hayata geçirirken sosyoekonomik yapının nesnel gerçeklerinden ve
varolan öncüllerden hareket eder.
Birleşik cephe gökten zembille iner gibi bir
anda gerçekleşen bir süreç değidir.Öncelikle Kürt köylülüğü ve proleteryası
gibi kendi kaderini tayin hakkı kapsamında pılitize olmuş kitlelere süreç içersinde
halk savaşının gelişimine bağlı olarak diğer kitlelerin tedricen katılımı ile
ilerleyen kompleks bir süreçtir.
Proleter öncünün Kürt ulusal hareketi
ile gerçekleştirdiği birleşik cephenin bir prototipinin gerçek anlamda halkın
birleşik cephesine dönüşümü batıdaki kitlelelerin komprador kapitalizmin
krizinin derinleşmesi ve halk savaşının gelişimine bağlı olarak tedricen
katılımı ile gerçekleşecek uzun soluklu bir mücadelenin sonucu olarak
gerçekleşecektir.
Proleteryanın öncüsünün Demokratik Halk
Devrimine ilişkin olarak asgari ve azami programı. öznel niyetlerle değil
sosyoekonomik yapının nesnel zorunlulukları tarafından biçimlendirilir.
Kürt ulusal hareketi kendi kaderini
tayin hakkı talebinin gerçekleşebilmesi için ulusal kurtuluş mücadelesini
komprador kapitalizmin ve onun devlet biçimi olan faşizmin tasfiyesiyle
sonuçlanacak olan Demokratik Halk Devriminin tamamlanmasına kadar sürdürmek
zorundadır.
Bu olgu sosyoekonomik yapının ortaya
çıkardığı nesnel bir zorunluluktur. Proleteryanın öncüsü Kürt ulusal hareketi
ile yapacağı ittifakı ve birleşik cephe siyasetini bu nesnel zorunluluk
etrafında yaşama geçirir.
Ayrıca, diyalektikte tarihsel
olanaklılıklara ilişkin olarak somut olanaklılık ve soyut olanaklılık ayrımı
vardır.
''Gerçekliğin zorunlu ilişkileri ve
yanları tarafından ortaya çıkarılan gerçek olanaklılıklar, gerçekleşmeleri için
gerekli koşullarla olan bağlarına göre, aralarında ayrılırlar. Ve bu koşullarla
olan bağın biçimlerine göre de, soyut ve somut olanaklılıklara bölünürler.
Somut olanaklılık öyle bir
olanaklılıktır ki, onun için, denk gelen koşullar, şimdiki zamanda
yoğunlaşabilir. Soyut olanaklılık ise öyle bir olanaklılıktır ki, içinde
bulunulan anda onun gerçekleşmesi için zorunlu koşullar yoktur.
Gerçekleşebilmesi için onu içeren maddesel oluşumun bir çok gelişim evresini
aşmış olması gerekir.
Somut bir olanaklılık örneğin,
çağımızda, eş zamanlı olarak bütün kapitalist ülkelerin ya da kapitalizm
öncesinde gelişim evresinde olanların sosyalizme geçişinin olanaklılığıdır.Buna
karşılık, soyut olanaklılığa bir örnek de şudur: Yalın mal (emtia) üretiminde
ekonomik bunalımların olanaklılığı. Bu olanaklılığı gerçeğe dönüştürebilmek
için yalın mal üretiminde, bu zorunlu koşullar bulunmuyordu; yalın mal
üretiminin bir çok gelişim evresini aşması, nitel bir çok dönüşümlerden
geçmesi, kapitalist mal üretimine dönüşmesi ve bu sonuncunun da öte yandan
gelişiminin belli bir düzeyine ulaşmış olması gerekiyordu. İşte bunun için, ilk
ekonomik bunalım, ancak 1825'te patlak verdiyse, bu bir rastlantı değildir.
Gerçek soyut ve somut olanaklılıkların
ayırdına varılması ve onların göz önünde tutulması, insanların pratik etkinliği
için, özelikle de somut planlama ve uzun erimli planlamayı gerçekleştirmek için
büyük bir önem taşır.Değişik tipteki olanaklılıkların karışıklığı, büyük
yanılgılara yol açar. Bu karışıklığın sonuçlarına örnek olarak, Sovyetler
Birliği'nde kolektifleştirme sırasında düşülmüş olan yanılgılara değinilebilir;
yerel yöneticilerin özel küçük mal üretiminden, kolhozlara değil de, doğrudan
doğruya komünlere geçme kararları vermeleri; komüne geçiş gerçek bir
olanaklılıktır, sovyet devletinin doğal iç yapısından, işleyiş ve gelişiminin
yasalarından kaynaklanır. Adı geçen dönemde, bu olanaklılık soyuttur; zira onun
gerçekleşmesi için gerekli koşullar yoktur; bu koşulların doğabilmesi için
Sovyet toplumunun ekonomisi ve kültürü bir çok gelişim evrelerini aşmış
olmalıydı ve bir çok nitel dönüşümleri geçirmiş olmalıydı.''
Aleksandr Şeptulin, Diyalektiğin
Katagorileri Ve Yasaları, Yordam Kitap, s: 375
Bu alıntıda örneklenen olanaklılık
tipleri arasındaki somut ve soyut ayırımı tıpkı işçi-köylü ittifakının Çin
Devriminde ve Sovyet devriminde somut bir olanaklılık olarak gerçekleşmesine
karşın bizim coğrafyamız için söz konusu ittifakın gerçekleşme koşulları için
bu ittifakın soyut bir olanaklılık olarak kendini göstermesine benzemektedir.
Sovyet devriminde birinci emperyalist paylaşım savaşının özellikle köylü
kitleler üstünde yarattığı yıkıma bağlı olarak kitlelerin yükselen tepkisi ve
özellikle köylü kitlelerin politik ajitasyona yanıt vererek hızla devrim
saflarına akın etmesi bir devrimci durum yaratıyor ve işçi-köylü ittifakını
somut bir olanaklılık haline getiriyordu.
Yine, Çin devrimi koşularında köylülüğün
çoğunlukla topraksız köylülüktern oluşması, toprak talebinin köylülük için
hayati önemi, köylülüğün toprak talebi etrafında halk savaşına hızla
politizasyonu işçi-köylü ittifakını somut bir olanaklılık haline getiriyordu.
Oysa, coğrafyamızda köylülüğün çoğunlukla kendi toprağını ekip biçen küçük ve
orta köylülükten oluşması toprak talebi etrafında köylülüğün Halk Savaşına
hızla politizasyonunu engellemekte ve bu durum işçi-köylü ittifakının
gerçekleşmesini komprador kapitalizmin krizlerinin derinleşmesine bağlı olarak
devrimci durumda bir yükselme yaratacak koşullara bağımlı hale getirerek
işçi-köylü ittifakını soyut bir olanaklılık haline getirmektedir. İşçi-köylü
ittifakının somut bir olanaklılığa dönüşmesi devrimci durumda bir dizi
gelişmeyle birlikte güçlü bir politik öznenin yaratılmasına bağlıdır.
Buna karşılık Kürt Ulusal Hareketi ile
ittfak komünistler için somut bir olanaklılık olarak kendisini göstermektedir.
İttifaklar sorununda Partizan elli yıl
önceki koşulları bugüne uyarlayarak ve coğrafyamızın bugünkü gerçekliğini
yansıtmayan kitabi bilgiden hareketle işçi-köylü temel ittifakı bağlamında
doğmatizme düşerken, Özgür Gelecek Kürt Ulusal Hareketi ile ittifakı niçin
önemsediği konusunda nedensellikten yoksun olarak el yordamı ile hareket
etmekle ittifaklar sorununda belirsizlikler yaşamaktadır.
Coğrafyamız için işçi-köylü temel
ittifakı esasında devrimci sınıfların birliğinin gerçekleşmesi devrimci durumda
bir dizi gelişmenin yaşanmasını şart koşmaktadır. İşçi-köylü ittifakının bugün
için soyut bir olanaklılık olmaktan somut bir olanaklılık olmaya doğru gelişimi
bugün somut bir olanaklılık olarak kendisini gösteren Kürt Ulusal Hareketi ile
ittifakın gelişmesinin devrimci durumda yaratacağı yükselmeye bağlıdır.
Komünist hareket işçi_ köylü temel
ittifakı temelinde bütün devrimci sınıfların katılımı ile halkın geniş birleşik
cephesini hedeflemeli fakat bugün için soyut bir olanaklılık olan bu
olanaklılığın gerçekleşmesi için somut koşullardan ve somut olanaklılıklardan
hareket etmelidir.
Fikret Karavaz