MLM dünya görüşü en genel
anlamda hayatı bütünlüklü ele alıp yorumlamayı sağlayan, bunu da değişim için
esas alan, ideolojik bakış açısıdır.
Sınıflı
toplum gerçeğinin nesnel temelini oluşturduğu ideoloji, sınıfların
çatışmasından doğan çıkarları esas alır. Bunu da materyalist tarih bilinci ve
onun bağlamı içinde güncel gelişmelerin doğru ve yanlışlığını yaşamın her bir
alanında göz önünde bulunduran bir tutarlılıkla gerçekleştirir.
Dolayısıyla,
devrim ustalarımızın dediği gibi, her sınıfın bir ideolojisi vardır. Bu kaba
indirgemeci bir iddia değil, toplumsal pratik tarafından doğrulanan bilimsel
bir gerçekliktir.
Dolayısıyla;
proletarya ve burjuvazi, iki ayrı sınıf olarak, iki ayrı ideolojiye karşılık
düşer. Doğadan topluma, kum tanesinden uzaya kadar dünyayı yorumlama ve
değiştirme ya da değiştirmeme düşünce ve eylemini ideolojiler belirler. Bundan
sıkılanlar, kaçanlar, “siyaset ve ideoloji karın doyurmuyor” diyenler, Mao
sonrası revizyonist ihanetle bugünkü emperyalist Çin’e uzanan sürecin mimarları
olan Deng Şo Pingler’in yolundan giden küçük burjuvalardır.
Proletaryanın
tarihsel devrimci eyleminin somut verili koşullardaki diğer ezilen halk
yığınlarıyla gerçekleştirilmesi; tarihsel eyleminin, örgütlü devrimci özne olma
hasebiyle kendisine yüklediği görev ve sorumluluğu, konjonktürel “fırsatlar”ın
ortaya çıkardığı “olanaklar” üzerinden, sistem tarafından kendilerine adeta
sunulmuş “rüşvet” olarak algılayıp, buna tav olan ve ideolojik küçük burjuva
dokusundaki özü burda açığa çıkıp yalpalayan “karaktersiz” küçük burjuvazi,
bilinen oportünist, revizyonist sapma ve ihanetlerin baş aktörüdür. Her
tarihsel dönemde sahneye çıkıp rolünü üstlenir.
Tam
bu noktada da Lenin’in o bilimsel tespitini hatırlamak gerekir. Oportünizm,
revizyonizm birey ya da partilerin iyi veya kötü niyeti meselesi değil,
kapitalist sistemin belirlediği ekonomik temele bağlı ortaya çıkan küçük
burjuva sınıf eğilimi, bakış açısı, tutumu ve eylemidir.
Öyleyse
devrim ve sosyalizm derdi olan her birey, çevre, parti ve örgüt, sınıf
mücadelesinin bu altın gerçeğini unutmadan yoluna devam edecek. İdeolojik
sapmaların, çizgi revizyonlarının “taktik bu kirve” mazeretlerinin üstünde;
doğayı ve toplumu dünü, bugünü ve gelecekle olan ilişki içinde ele alıp, işçi
sınıfı ve ezilenler açısından doğru yorumlayıp, zafere uzanan eylemler
serisinin sağlam temeli haline getirecek olan ideolojik, teorik netliğinden
asla taviz vermeyecektir.
Bugün
devrimci saflarda ortaya çıkan savrulmaların, kafa karışıklıklarının, popüler
olanın kalıcı gerçeğin yerine ikame edilmesinin, bütünün parçaya, geleceğin
güne, ilkelerin fayda ve çıkarlara çok kolay feda edilmesinin temel nedeni, bu
ideolojik köksüzlük, net sizlik ve tutarlı bir dünya görüşünden yoksun oluştur.
Politik
ilkelerini adeta bir gecede işporta tezgâhı gibi fırsat çıkan yerlerde pazara
çıkartıp, küçük “kârlar” peşinde koşanlar, proletaryanın devrim ve sosyalizm
davasının tutarlı komünist yoldaşları olamazlar. En onulmaz yerde her şeyi
anında küçük “çıkarları” için ayaklar altına alan kaypak küçük burjuvalar,
ideolojik mücadelenin konusu olmaya dün olduğu gibi bugün de devam
edeceklerdir.
Diğer
yandan, her devrimci politik çevrenin bu zaafları, savrulmaları, devrim
çizgisinden ödün verip tüm söylemlerine rağmen, her taktik sürecin politik
ihtiyacını karşılama ve görev üstlenme süreçlerinde yaşadıkları yalpalama, kâh
oraya kâh buraya savrulma halleri bir yerde anlaşılır. Ancak, kuruluşunun
üzerinde yükseldiği ideolojik-teorik yığınağında, MLM dünya görüşünün temel ölçüleri
net belirlenmiş, yorum ve eylem diyalektiği berrak, legal ve illegal, taktik ve strateji,
reformizm ve devrim denkleminde ikirciksiz bir perspektif sunan, komünist devrime güdümlü Kaypakkaya’cı rotada yoldan
çıkmaların, sapmaların, yuvalanmaların, en pespaye pozisyonlarda seyri sefa
etmelerin hiçbiri anlaşılamaz.
Bugün
malesef en son yerel yönetimler sürecine dair atılan ve bugün de devam eden
adımlar, ittifak politikaları, ittifak güçleriyle kurulan ilişkilerde alınan
tutum ve tavırlar, politik üslup ve söylemler, adeta şirazesinden çıkmış bir
sorumsuzlukla devam etmektedir.
Diğer
politik gelenek izleğinden yürüyen devrimci/reformist çevrelerin; “yerel
yönetimler” için izledikleri taktik siyaset ve ittifakların, bunun için
geliştirdikleri söylemlerin, attıkları adımların çok daha beteri “Vartinik”ten
çıkışını referans aldığını söyleyen Kaypakkaya geleneğinden gelen politik
özneler tarafından atılmaktadır.
İdeolojik
merceğin tam buraya odaklandığı yerde çok net görülen/görülmesi gereken somut
politik olgular, gelinen yerin neresi olduğunu gözler önüne sermektedir.
MLM
öğretisinin her daim hatırlattığı “birin ikiye bölünme” nesnel yasasına uygun
olarak son seçim süreci; devrimci hafızayı, aklı, yöntemi, tutum ve eylemi
yeniden tasnif etmiş, reformizm-devrimcilik denkleminde yeni toplama ve çıkarma
sonuçları yaratmıştır.
Minareyi
çalanların ona dikmeye çalıştıkları kılıf, adeta bağıra bağıra suçu ve faili
deşifre etmekte, Kaypakkaya bilincini kuşanan her birey, çevre, parti ve
örgütlere, onların içindeki “diri” olan öznelere şunu söylemektedir;
Uzun
zamandır rafa kaldırılan MLM çizgi endeksli ideolojik mücadele ve görevlerinize
yeniden dönün. Reformizme, tasfiyeciliğe, ideolojik çözülme, likidasyon/iflasa
karşı mücadelede, TİP’in, TKP’nin, EMEP, ÖDP/SOL PARTİ vs. önlerinde değil
(onların miadı çoktan doldu), Kaypakkayacı güçler önünde seni bekliyor.
İdeolojik
bilinç, onun her bir taktik adımı devrimin stratejik yoluna bağlayan netliği
mi, yoksa pragmatik belkemiksizliğin her bir kırıntıyla kendini inkara varan
pespaye oportünist hallerinde ucuz figüranlık peşinde koşmak mı?
Bu
soruya amasız, fakatsız, kırk dereden kırk su getiren mazeretler ardına
sığınmadan verilecek net cevap, önünde yürünüldüğü tarihe layık, büyük ve zorlu
devrimci görevlerin ciddiyetine uygun stratejik konumlanmanın biricik adımıdır.
Adımların
çoğalıp gürleşip, güçlenmesi bu cevabı unutmayan ideolojik bilinç açıklığının,
iki çizgi mücadelesi temelinde partili birlikte vücut bulmasına bağlıdır.
Bunu
görev telakki edip, “Vartinik’ten Mercan’a Bu Tarih Bizim!” bükülmez mızrak ucu
sözünü eğip bükmeden, aklından ve yüreğinden kusmadan dik duranlar ve vakur
yola devam edenler mutlaka başaracak. Her bir sürecin küçük grubunda “iktidar”
olmanın “kazancıyla” sarhoş olup yoldaş değil “mürid” olanlar çoktan
yenilmiştir, Kadıköy-Bostancı hattında(!)
https://www.devrimcidemokrasi3.org/ideolojik-bilinc-mi-pragmatik-belkemiksizlik-mi/