Nasıl ki, kendini KP olarak adlandıran her parti gerçek bir komünist partisi olamıyorsa –bunun yığınca örneği var-, kendini ML ya da MLM olarak adlandıran her parti de gerçek komünist partisi olamayabilir.
İşçi sınıfının partilerinin isimleri, kendi savundukları dünya görüşllerini ve daha açıkçası nihai hedeflerini net olarak ifade etmelidir.
Doğru olanda budur.
İlk olarak sosyal-demokrat adıyla ortaya çıkan işçi sınıfı partileri, süreç içinde birçok değişikliğe uğramışlar ve nihai hedefini belirtme bağlamında da nihayetinde Komünist Partisi olarak genel bir kabul görmüştür.
İşçi sınıfının nihai hedefini belirtme bağlamında KP ismi en doğrusu olmasına karşın, Kruşçev modern revizyonizminin SSCB'de iktidarı ele geçirmesinden sonra, UKH içindeki ayrışmayla beraber, eski KP'lerin önemli bir bölümü modern revizyonist çizgide kalınca, yeni kurulan işçi sınıfı partileri revizyonist partilerin kullandıkları isimlerle karıştırılmaması için en uygun isimler altında ortaya çıktılar.
Kimileri KP'nin yanına "ML" eklerken, kimileri daha değişlik adlandırmalarla kendilerini ifade ettiler. Kaypakkaya'nın bu konudaki anlayışları doğrudur.
ve açıklama getirerek şöyle demiştir:
"Marks, Engels, Lenin, Stalin ve Mao Zedung'un yaptığı gibi kendimize komünist partisi adını vermeliyiz."
(< .K. Seçme Yazılar, sf.60, Umut Yayımcılık, açbak)
Ancak, Türkiye' de modern revizyonist TKP olduğundan, bu partiden kendini ayırt etmek için TKP'nin yanına "ML" eklemiştir.
Devamı.. aşağıdaki linkte. Sayfa-39-49