Doğa ve tarihin ilkesine uymayan fikirlerin" Engels
gibi doğru olduğunu öngören kaypakkaya, 360 güne sığmayacak anmalar için:
" Her geçen gün işçi, köylü, genç, aydın yeni
arkadaşlar eksilecek aramızdan, program durmadan bunların gerisinde kalacak.
(...) Neden filan isim varda, şu isim yok gibi, kısır, verimsiz, tatsız
tartışmalara yol açabilir.
Ayıca (...) her saftan komünist, revizyonist, anarşist bütün
sıfatlardan isimlerin yan yana yer alması sadece kitlelerin bilincini
bulandırmaya, onların hepsini bir ve aynı hareketin unsurları olarak
görmelerine yol açar.
Eğer her saftan kişiyi peş peşe sıralamakla, bunlara sempati
duyan herkesin desteğinin kazanılacağı hesaplanıyorsa, bu basit bir politika
oyunudur. Ve insanın ayağına dolaşır."....
Burda
bir parantez açarsak;
Bu gün "ardılıyım" diyen bazı guruplar tamda
kaypakayanın " Peşpeş sıraladıkları isimlere sempati duyanların desteğini
almak için politika oyunu yapıyorlar.
Kaypakkaya ise,
pratiğinde kanıtladığı gibi ( sinaların ihbarcısını cezalandırır.) "
Emperyalizme ve gericiliğe karşı döğüşürken ölen herkes, saygıya değerdir"
derken;
"
komünistlerle, komünist olmayanlar arasına çizgi çekilmesinden" yanadır .
Bu sekterlik değildir!
Tıpkı
önderi Stalin dediği gibi :
" (...) Görüş ayrılıklarırımızın politik temelini
imalarla, ve muğlak sözlerle örtbas etmek istiyorlar. Politikanın yerine
kahvehane politikacılığı geçirmek istiyorlar"
( Stalin. C.12. S.14.
İnter yy)
ilkeselliğidir.
İdolojik mücadele yerine, ilkesiz barıştan yana olan
tasfiyeciler; ibrahim Kaypakkaya nın komünist programının içini boşaltıkları
için, onu anti - faşist, anti- emperyalist bir öndere dönüştürüyorlar.
Kaypakayanın şapkası değil, görüşleri
savunulmalıdır.
Anmalar 12 ayın bir
yılına adanmalı. Politik görüşlerin eğtimine dönüşmelidir...
…………………………………………….
Hidir Kala
_Facebook