Kaosun özellikle de bu başlığı, sadece örgütsel olarak değil, ideolojik-politik olarak şovenizmde ifadesini bulan bu anlayış sahipleriyle bir
hesaplaşmayı, ideolojik mücadeleyi içerse de, HBDH’nin içeriği, içerisinde yer
alıp almamaya dair ideolojik-politik bir tartışma yürütülmesi özel olarak engellenmiştir. Bu engellemelerin bir ayağını, konuya dair görüşlerini yazan partililerin yazılarını iç yayına koymamak, sağlıklı bir tartışma ortamı
oluşturmamak ve “HBDH’den çıkılsın mı, çıkılmasın mı?” ile “HBDH’ye imza atan
yoldaş cezalandırılsın mı cezalandırılmasın mı?” gibi apolitik iki sorudan oluşan
“anket” sorusuna verilen yanıtlar üzerinden bir sonuç çıkartmaya, -ama istediği sonucu çıkartmaya-, çalışmak oluşturmuştur. Sürecin diğer ayağını da,
“belgede sahtecilik” de dahil her türlü yola başvurarak, bir oldu-bitti ile, “iradenin görüşü (oyları) alındı, çoğunluk sağlandı” diyerek, PP’nin HBDH’den çıktığına dair kaleme alınan kamuoyuna dönük korsan açıklama oluşturmuştur.
Sonuç olarak, hırsızlar suç üstü yakalanmış ve teşhir olmuşlardır.
Partizan dergisi olarak, bahsi geçen süreçte kaleme alınan PP’nin beş
örgüt ve komitesinin imza attığı, Ekim 2016 tarihli yazıyı, ekleriyle birlikte kimi
bölümlerini dışarıda tutarak, konunun hala güncelliğini korumasından kaynaklı yayınlıyoruz.