Ertuğrul Özkök; “Akıl ve vicdan Orta Doğu’yu terk etti. Geriye sadece fanatizmi bıraktı.” Sözleriyle, kendince bir durum tespiti yapıyor.
Ve “Hadi artık soralım” diyerek, T24’deki yazısında soruyor: “Orta Doğu’yu kim harabeye çevirdi; İsrail F-35’leri mi, Hizbullah Fadi füzeleri mi?” (25 Eylül 2024)
Kan dondurucu soğuklukta ki böylesi bir soru ancak ki akıl
ve vicdanını emperyalist haydutların hizmetine sunmuş olanlarca sorabilir.
Çünkü genel olarak yeryüzünün ve özel olarak da Orta Doğu’nun tarihsel
gerçekleri herkesçe görülebilir yalınlıkla orta yerde duruyor. Böyleyken;
yaşanan ve yaşanmakta olanların asli fail ve sorumlusu olarak emperyalist
devletler yerine, mağdurları aslı fail ve sorumlular olarak ileri sürmenin
başka nasıl bir izahatı olabilir acaba?
Özel olarak sadece Orta Doğu’yu konu edinirsek; Bay Özkök
bilmiyor olabilir mi Orta Doğu’nun hem öncesi ve ama hem de yakın dönem
tarihini? Bilmiyor olabilir mi Orta Doğu’nun yaşadığı bu lanetli “makus
talihinin” bir fiil emperyalist devletler marifeti olduğunu?
Keza bugünün,
1. Emperyalist Paylaşım Savaşı sonuçlarının doğrudan kanlı
mirası olduğunu bilmiyor olabilir mi?
Keza bugünün Orta Doğu’sunun özgün sorunlarının başında
gelen “Filistin sorununun” bir fiil ABD ve İngiliz emperyalistlerinin eseri
olduğunu bilmiyor olabilir mi? Dünya halklarının en önde gelen baş
düşmanlarından olan bu emperyalist güçlerin
2. Emperyalist Paylaşım Savaşı akabinde, dünyanın dört bir
yanına dağılmış Yahudileri, tarihi Kenan Ülkesine getirtip orada Siyonist
emellerini gerçekleştirebilmeleri için kukla bir İsrail Devleti
kurdurttuklarını bilmiyor olabilir mi acaba? İsrail Devleti’nin, kurulduğu
tarihten bugüne, sürekli bir şekilde Filistinlerin topraklarının işgaliyle
topraklarını büyütmeye devam ettiğini bilmiyor olabilir mi? Son Gazze işgali,
sınır tanımayan yıkımı ve Filistin soykırımını bir fiil ve doğrudan ABD ve
İngiliz emperyalistleri başta olmak üzere yekvücut Batı Avrupa emperyalist
devletlerinin her türlü maddi-manevi desteğiyle yürüttüğünü bilmiyor olabilir
mi?
Elbette bunların hepsini biliyor. Fakat yalın gerçekleri
biliyor olmak bazıları için pek de bir şey ifade etmez. Çünkü böylelerinin
vicdan kantarı gerçekleri baz almaz. Onların tek ölçü birimi vardır; o da
vicdan ve akıllarını ipotek verdikleri emperyalist haydutların çıkarlarıdır.
İşte tamamen böyle olduğu içindir Gazze’yi havadan bombalarla, karadan
buldozerlerle yerle bir eden, çoluk çocuk demeden on binlerce sivili katleden,
yani Filistinlileri açıkça geleceksizliğe mahkûm eden faşist İsrail Devleti’nin
ardında ve yanında duran emperyalist güçlerin yardım ve desteğini bu yıkımdan
sorumlu tutmaz.
Tam aksine, gerçeği tersyüz ederek, Hizbullah’ın
Filistinlilerle geliştirdiği dayanışma direnişini, Hizbullah’ın İsrail’e savaş
açması olarak sunar. Dolayısıyla da İsrail ve ardındaki emperyalist güçlerin
gerçekleştirmekte olduğu bu yıkım ve soy kırım savaşının sorumlusunun Hizbullah
olduğunu göstermeye çalışır. Örneğin: “İran yanlısı Hizbullah’ın İsrail’e savaş
açması Filistin halkına destek değil tam aksine köstek oluyor.”, “Hizbullah
Gazze halkının değil İran’ın menfaatlerinin savaşını veriyor orada.” şeklindeki
bu sözleriyle. (Aynı yer.)
Arsızlıkta sınır tanımama hali bu olsa gerek. Sanki ortada
Gazze’nin yıkımı ve Filistin topraklarının işgal ve ilhakı yokmuş, bir halk
soykırımdan geçirilmiyormuş da sırf İran çıkarları gereği Hizbullah’ın sebepsiz
yere İsrail’e savaş açması durumu varmış!..
Oysa ortada Hizbullah tarafından İsrail’e açılmış bir savaş
gerçekliği de yok. Emperyalist dünya devletlerinin desteğiyle Siyonist İsrail
Devletinin ölçüsüz yıkıcılığı karşısında durup, mazlum Filistin halkının
direnişine omuz vermeye çalışmaktan ibaret bir pozisyon. Bunun, savaş
literatüründeki yalın karşılığının savunma savaşı olduğu açık değil midir?
Peki bay Özkök bunu bilmiyor olabilir mi?
Keşke cahilliğine verebilmek mümkün olsaydı. Ama maalesef
bay Özkök çok bilinçli bir şekilde sorunu manipüle ediyor:
Mazlumu ve destekçilerinin kendilerini savunma direnişini
saldırganlık; savaş suçu işlemekten yargılanan soykırımcı, işgalci ve zorba
Siyonistleri ve destekçilerini ise masum ve mazlum göstermeye çalışıyor.
Görünen o ki bay Özkök kendisini emperyalist güçler ve
İsrail Siyonistleri adına psikolojik harp enstrümanı olarak işlevlendirmiş. Ve
muhtemelen, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın İsrail tarafından katledilmiş
olmasından duyduğu sevinçle kıçına kına da yakmıştır.